1976 yılında Muğla'nın Yatağan ilçesinde öğretmenliğe başladığım ilk günlerde öğretmen arkadaşlarıma kaç yıllık öğretmen olduklarını sormuştum. Bazıları beş, bazıları da altı yıllık öğretmen olduklarını söyleyince ben de onlar gibi olabilir miyim demiştim. Yıllar su gibi akıp geçiverdi. Fransızca okuyan öğrencilerimin azalması nedeniyle Türkçe öğretmenliğine yönelmem kaçınılmaz oldu. Babam Rahmi Sarıgözoğlu'nun halk şairi olması edebiyata olan ilgimi daha da artırıyordu. Beni etkileyen olayları ve anılarımı yazmaya başladım. “Sarı Kelebek” adlı öykümün Milli Eğitim Bakanlığından birincilik ödülü alması yazma isteğimi güçlendiridi. Daha sonra “Fesleğen Saksısı” isimli öykümün ailecek çok değer verdiğimiz “Bütün Dünya” dergisinde yayınlandığını görmek beni çok mutlu etti. Muğla'nın yerel gazete ve dergilerinde hikayelerimin yayımlanıp oldukça ilgi görmesi onları bir kitapta toplama fikrini oluşturdu. “İşte Bu Bizim Hikayemiz” adlı kitabımın okuyucularla buluşmasını 2016 Mayısında gerçekleştirdim. Yirmi iki yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emeklilik fikrine kendimi alıştıramamıştım. “Öğretmen emekli olmamalı, hayatının her döneminde çalışabilmeli, topluma yararlı işlerle katkıda bulunmalı.” diye düşünürdüm her zaman. Muğla ve ilçelerinde beni çok duygulandıran imza günlerine katıldım ama Batı Anadolu Sağlık Eğitim Kurumları Mersinli Sağlık Meslek lisesi Müdürü sayın Mustafa Kılınçer’den kitabımın tanıtımı ve imza günü için davet almam beni çok heyecanlandırdı. Emekli olmayı hiç aklına getirmeyen bir öğretmen için öğrencilerle buluşmak çok önemliydi. Başta Okul Müdürü, sınıf arkadaşım, Mustafa Kılınçer ve değerli öğretmen arkadaşlarının karşılamasındaki sıcaklık beni hem duygulandırdı hem onurlandırdı. Basek Okulları’nda meslek öğrenmenin yanında Büyük Atamızın dediği gibi “fikri hür,vicdanı hür, irfanı hür” bir nesil yetiştiğini görmek, oradan son derece mutlu ayrılmamı sağladı. Nice imza günlerinde yeniden buluşma ümidiyle sizleri sevgi ile kucaklıyorum.
Münevver ONGUN / Yazar
Yorumlar
Yorum Gönder