Futbol ve Ben


Ben daha çocuk yaşlardayken, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz zaman ilk düşüncemiz hemen iki ayrı takım kurarak, toz toprak içinde saatlerce kan ter içinde kalıncaya kadar top oynamak olurdu. Bu futbol sevgimiz ilkokulda da daha sonra ortaokulda da artarak vazgeçilmez bir tutkuya dönüşmüştü. Liseye başladığımız ilk yıl beden eğitimi öğretmenimizin dikkatini çekmiş ve lise takımına seçilmiştim. O yıllarda göstermiş olduğum isteğim ve gayretim sonucunda amatör takıma kadar yükselmiştim. Bir gün antrenman sonunda hocamız beni yanına çağırarak babamla tanışma isteğini dile getirmiş ve ben de büyük bir heyecanla akşam yemeğinde konuyu gündeme getirerek babamın olumlu yönde cevap vereceğini düşünmüştüm. Çünkü babam da futbolu en az benim kadar çok severdi. Fakat hiç ummadığım şekilde kendisine gelen teklifi reddederek belki de benim profesyonel takıma seçilmeme ve ileride iyi bir futbolcu olmama engel olarak istikbalime ağır bir darbe vurmuştu. Belki kendince haklı sebepleri vardı, ama bana o şansı verseydi bugün çok daha farklı bir konumda olabilirdim. Bu konu yıllarca benim içinde bir yara olarak yer etti.

Ailelere buradan verebileceğim naçizane mesajım; çocuklarının hangi konuda yeteneği, arzusu, istediği varsa onlara her zaman destek olmaları ve başarıyla gurur duymaları gerektiğini bilmeleridir.

Deniz ŞENAYDIN / 9A Sınıfı Öğrencisi Ege ŞENAYDIN'ın Velisi

Yorumlar